© Sağ Tıklama Engeli

30 Kasım 2016 Çarşamba

2NE1 Dağıldı

Eğer 2NE1'ı ilk defa bu yazıda duyuyorsanız çok geç kaldınız çünkü dağıtıldı.Geçmiş olsun.2NE1 sadece K-Pop'a değil tüm kız gruplarına yenilik olarak var oldu bir anda.Mükemmelliği aramadığı halde mükemmel olan bir gruptu.Sevilmek için güzel olmanız gerekir anlayışını yıkan ve tüm bu mükemmelliğin içinde kasıntı değil eğlenmeyi bilen ve yeni şeyleri deneyen, asla bizi hayal kırıklığına uğratmayacak kızlardı.Müzik piyasası artık ayakta kalmak için şunu yapmalısın, halk ne isterse onların istediklerini karşımalısın gibi saçma sapan bir sürü kuralı yıkıp ben her halimle en iyisiyim tavrını korudu.Bu kadar çok grup olmasına rağmen hepsinin birbirinin kopyası olduğunu fark etmişsinizdir.2NE1 tüm bu sıradanlığın içinde adeta biz farklıyız diye parlıyordu.
 Sahne performansı konusuna gelirsek eğlendirmeyi ve eğlendirirken eğlenmeyi bilen bir gruptu.Üstelik canlı performansları adeta stüdyo kayıdı gibi harikaydı.Mesela Bu If I Were You performansı.Herkese kendi fanı olduğu grup veya şarkıcı mükemmel, kusursuz gelir tamam ama 2NE1 ben fan olmadan önce dinleğim ve  konserlerini takip ettiğim tek kız grubuydu.
 2NE1'ın maknaesi yani en küçük üyesi Nisan ayında 2NE1'dan ve YG'den ayrıldığını duyurdu.Hepimiz çok üzüldük haliyle 2NE1'a nolcak peki bundan sonra diye düşündük.YG hemen bir açıklama yaptı.2NE1 dağılmayacak Minzy olmadan yoluna devam edicek dedi.Hatta bir albüm sözü bile verdi geçen yaz için.Biz bütün yaz boyunca ha 2NE1 döndü ha dönücek diye bekledik.CL yani liderimiz Amerika çıkışını gerçekleştirdi.Heralde dedik 2014'de olduğu gibi kışın albüm yayınlanacak.Tabi Bom YG binasına girerken görüntüleniyor, CL ve Dara da öyle.Albüm çalışması olduğunu düşündük hepimiz.Sonuçta YG albüm gelicek dedi.YG'nin sözüne ne kadar güvenemeyeceğimizi bilsek de bir umut bekledik.Fakat 25 Kasım günü YG 2NE1'ın dağıldığını bildirdi.İlk Dara'dan mektup geldi sonra CL'den ve son olarak da Bom bugün bir mektup yayınladı.
 Şuan ortalıkta bir sürü dedikodu var.2NE1'ın 2 şarkı kaydettiğini ve hatta klip bile çektikleri hakkında.Bugün Bom mektubunda fanlarımız için bir şeyler hazırladık ve bekledik dedi.Bu da bu dedikoduları doğruluyor.Ayrıca Dara ve CL'de mektuplarında şarkı hazırladıkları fakat bazı şeylerin yolunda gitmediğinden bahsetti.
 Aslında bizim umutlanmamızı sağlayan ilk şey geçen seneki MAMA sahnesiydi tık tık.Geçen sene bunun için okuldan erken çıkmıştım hem BIGBANG hem de CL var diye.CL'in solosu bitti ve CL sahneden ayrıldı.Tam bitti derken bir anda CL bir dedi önce Dara çıktı.Tüm fanlar şok oldu.Sonra iki dedi Minzy.Sonra kesin Bom'da gelicek derken 2NE1 sesi ile birlikte Bom sahneye çıktı.Sanırım hayatımda ilk defa mutluluktan ağlamışımdır.Sonra CL geldi sahneye önce fanlara sonra grubuna döndü bir baktı.Performans sırasında ise sürekli üyelere bakıp gülümsüyordu.2014 senesinin Gayodaejun ödüllerindeki sinirli ve mutsuz halinin aksine.Onu da izlemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.Sanki hepsi biz geri döndük artık der gibiydi.Gerçekten bütün performansları bir yere bu farklı bir yere.Bu benim için yeniden doğuş sahnesiyken bir anda veda sahnesine dönüştü.
 Üyelerin arasındaki arkadaşlık da bir farklıydı ne olursa olsun hepsi birbirinin arkasındaydı.Onlar bir hayali paylaşan 4 kişiydi.Ne olursa olsun hepsini desteklemeye devam edeceğim.Hepsinin gerçekten harika şarkıcı olduklarını biliyorum ve solo kariyerlerinde başarılı olmalarını diliyorum.

26 Kasım 2016 Cumartesi

Zaman

Saat 02.26, tarih 26.11.16, günlerden cumartesi ve ben hayatımın en mutlu olduğum anını bilmiyorum.Düşünüyorum ama gerçekten bir an bile gelmiyor aklıma.Fakat en mutsuz günümü tak diye söyleyebiliyorum.Ölüm ailemi bulduğu zaman.
 Neden böyle bir anım yok çıkıp da bu benim en mutlu günüm veya anım diyebileceğim.Gerçekten düşünmekten kafayı yiyeceğim.Belki 10 dakikada bütün anılarımı taramışımdır ama bir dakika bile öyle bir şeye aday değil.
 Hayatımı sorgulamaya başladım.Yarınım belli değil ve ben her günümü acı içinde yaşıyorum.Mutluluk hayatımda hep gelip geçici ama acı hep kalıcı.Bu duruma çoktan alıştım ama hayatının en mutlu anı ne sorusuna cevap verememek işte bu hayatın bir toz zerresi kadar küçük olduğunu fark etmemi sağladı.

20 Kasım 2016 Pazar

Daha Fazla Ben

Yazmayı aşırı seven birisiyim.Duygularımı sadece yazarak daha iyi aktardığımı düşünüyorum.Bloğumu açmadan önce sürekli günlüğüme yazardım.Gerçi bloğumu açtıktan sonra da günlüğe yazmayı bırakmadım ama ilk defa yazılarımı gün yüzüne çıkarttım.Okundukça daha çok yazasım, daha çok emek veresim geliyordu şu yazı işine.Bugünlerde herkese yazar dendiğinin farkındayım ben de kendime diyorum fakat ben bir yazar değilim ben sadece yazma eylemini gerçekleştiriyorum ve bunun isim bulmuş hali benim için bu.
 Yaşadıkça yazıyorum bazen yaşadığım halde kelimelere dökücek gücü kendimde bulamıyorum.Kimsenin hayatı kolay değil herkesin kendine göre dertleri var.Herkesin kendine göre içini dökme yöntemi de farklı dolayısıyla.Ben yine okunmasam da yazmaya devam edeceğim.Çünkü ben yazarak var oluyorum.

18 Kasım 2016 Cuma

YGS-LYS Maratonum

Bu benim aslında ilk YGS-LYS sınav maratonum değil.Geçen sene de girmiştim fakat sonuçlardan pek memnun değildim ve daha iyisini yapabileceğimi düşündüğüm için bu sene mevzuna kaldım.İlkin çok zorlandım sonuçta ana okulunu da sayarsak 13 senedir okuldayım ve bir anda bütün gün evde oturmaya başladım, arkadaşlarım üniversiteye gitmeye başladı, mutsuzdum.Bir üniversiteli görünce ağlıyordum.Zor ve saçma sapan zamanlardı.Fakat sonra düşününce kaygımın ve üzüntümün boş yere olduğunu anladım.Sonuçta bu benim için hem mola hem de telafi zamanıydı.Geçen seneki yaptıklarımı ya da şöyle diyeyim yapmadıklarımı telafi etme zamanıydı.Evde çalışmaya çalıştım fakat bir 20 dakika sonra dikkatimin dağıldığını farketmeye başladım.Ben de eski kaynaklarımı alıp kütüphaneye gittim 3 den 8'e kadar kütüphanede vakit geçirmeye başladım.Çok yorucu ama verimli bir çalışma yaptığımı düşünüyorum çünkü bu testlerime de yansıdı.
 Geçen sene YGS'de telaştan doğru bildiklerimi yanlış yaptım ve ilk defa süremi yetiştiremedim.Denemelerde öyle değildim.Deneme çözün bol bol hemde.Bundan önceki ÖSYM sorularını çözün.Yanlışlarınıza dönüp bakın ve nerde yanlış yaptığınızı görün.Ben mesela girdiğim sınavın tarih sorularını tekrar çözdüm çünkü soruların hepsini unuttuğumu fark ettim.Girdiğim sınavdan daha az yanlış yaptım ve ben bunu nasıl yapamamışım diye kendime kızdım.Yanlışımı gördüm ve onun üstüne düştüm.
 Biliyorum çok ağır ama dört sene sonra istediğim yerde olmak için bir sene de olsa acı çekmeye razıyım.İstemediğiniz bir meslek için dört sene okuduğunuzu düşünebiliyor musunuz?Sadece dört sene ile de kalmıyacak bu bütün ömrünüzü kapsıyacak.
 Kaynak sorunu yaşıyorsanız eğer İstanbul'daysınız TÜYAP'a gitmenizi öneririm çünkü 5 Liraya bile test kitabı bulmanız mümkün.
Bunlar da benim yeni can yoldaşlarım.Bol şanslar.

16 Kasım 2016 Çarşamba

Elveda Ergenlik

2012 yılı benim için bir milat.Blogun açıldığı zamanlar.Lisenin başlangıcı, orta okulun sonu.Kafanın bir karış yukarıda olduğu zamanlar anlayacağınız. 
 Bugün akşam yemeğinden sonra beni bi şeytan dürttü kalk eski mesajlarını oku diye.O mesajlardaki aşık, kanın hızlı aktığı zamanlardaki kızdan eser kalmamış.Sanki başka birinin mesajlarını okuyormuşum gibi hissettim hatta.Yaptıklarım, konuşmalarımdan utandım.O aşık aptal kızdan nefret bile ettim.Zamanın bu kadar hızlı değişmesine de acayip şaşırdım.Mesela bizim konuşmalarımızda o klavyeli telefonlar, Blackberryler geçiyor.İşte yeni telefon alcam ne alsam gibi şeyler.Facebook'da zaman tüneline geçsek mi diye aramızda bir konuşma geçmiş o zamanlarki 'best'imde.Adını Feriha Koydum'da Emir ve Feriha evlendi mi geçen hafta izleyemedim demişim.O diziyi izlediğimi bile hatırlamıyorum.İlk aşkım en iyi arkadaşımın arkadaşıyla çıkmış ve ayrılmışlar.Mesela bunları biri bana söylese hatırlamam ama elimde yazılı kanıtlar var azcık düşününce a harbiden de böyle olmuştu diyorum.Dedemin vefat etmesi ve benim o zamanlar cahil halimle ettiğim isyanlar var.MSN'e geçelim kameralı konuşalım demem... Daha bir çok anı var hepimizin sosyal medyada 2012 yıllarında yaptığı konuşmalardan bir tanesi sadece.O günlerin kıymetini bilmemişim.Asiymişim, isyan ediyormuşum ama o günler olmasaydı bugünkü ben olamazdı diye düşünüyorum.
 Mesela bugün lise sondan arkadaşımla buluştuk epey olmuştu görüşmeyeli araya bir yaz girdi.Onunla bi konuşmaya başladık eski günlerden.Bir sene öncesi bile acayip farklı geliyor gözüme.Sanki farklı bir insanın hatıralarını hatırlıyormuşum gibi.

10 Kasım 2016 Perşembe

La Vie En Rose

Bugünün şarkısı bu çünkü bugün kütüphaneye giderken bunu dinledim ve bana çok iyi geldi.Aslında La Vie En Rose şarkısıyla How I Meet Your Mother ile tanıştım.O sahne bana çok büyüleyici gelmişti.O günden sonra hem Fransızca hem de İngilizce versiyonunu dinlemeye başladım.Fransızca versiyonu çok güzel fakat ben İngilizce versiyonunu daha çok seviyorum.Bunun nedeni ise hem ilk dinleyişimin İngilizce versiyonu olmasına ve Louis Armstrong'un yorumunu aşırı sevmem olabilir.Bende çok güzel hisler uyandıran bir şarkı.Hani bazen bir şarkı olur bu şarkıyı ölünceye kadar dinlesem de sıkılmam dersiniz ya işte o şarkılardan biri.Eğer hala tanışmamışsanız bence hemen tanışın.İyi günler sizinle olsun.

2 Kasım 2016 Çarşamba

Deniz Kızı

Küçüklüğümden beri hayal gücü oldukça geniş bir kız çocuğuydum.Neden bilmiyorum ama en sevdiğim ve kahramanım olarak gördüğüm mitolojik varlık deniz kızıydı.Hatta küçükken denize gittiğimizde denizdeki gölgemi hep deniz kızı olarak düşünürdüm.
 Gerçek hikayesi mutlu sonla bitmeyen benim bildiğim tek prenses.Gerçek hayata başlangıç olarak ağır bir masal ama en gerçeği.Aşkı için ölen ve kendini feda eden bir varlık.Herkes çok üzgün bir son diyebilir, ben de öyle diyordum ama biraz düşününce mutlu öldüğünü ve bunun da mutlu sonla biten bir masal olduğunu söyleyebiliriz aslında.Tabi mutlu ölmesi her şeyin sonu olduğu için üzgün bitiyor da diyebiliriz.
 Benim belli başlı bir kaç kabusum vardır, sabah uyandığımda iyi ki rüyaymış diyebileceğim.Bunlardan biri denizde boğulmam.Deniz kızlarını ve denizi bu kadar çok sevmeme rağmen denizden ölesiye korkuyorum.Asla nedenini öğrenemeyeceğimi biliyorum uzaktan sevmek en güzeli tıpkı deniz kızı gibi.