© Sağ Tıklama Engeli

25 Aralık 2015 Cuma

Bi şarkı ilk dinleyişte ölür bazı şarkılar söyleyen ölse bile yaşar.
Bazı şarkılar ağlatır, hem de çok...

19 Aralık 2015 Cumartesi

Sebep

İnsanlığın sonunu getirecek olan virüsün sizden doğru yayıldığını düşünsenize...

Çok saçma!
Hiç bir şeyin gerçek kaynağı sen değilsindir.
-Ama sebebi sen olabilirsin.
       

19 Kasım 2015 Perşembe

Başarı Hikayesi(?)

Yoldayım aklıma gelen okulda yazma kararı aldığım bir yazı ile karşınızdayım okuma zahmeti gösterdiğiniz için teşekkürler.
 Lise hayatım için tam 3 tane okul değiştirdim.Bu sene son senem ve çok zor.
 Ben genellikle pes eden bir insan oldum ama sanırım küçükken böyle değildim.Size bir anımı anlatayım.
 5. sınıftaydık, ders beden dersiydi hava da ılık böyle sınav bitimi gibi bir şeydi.Hocamız kızlar erkekler arası koşu yarışı yapmak istedi ve sınıfı 2 kişilik gruplar halinde ayırdı.Bana aynı soy adını taşıdığım ama aramızda kan bağı olmayan çocuk düştü.Bizim yarışımız sonlara kalmıştı ve kızların çoğu kaybediyordu.Ben de çelimsiz bi insanım yani kazanacağımı gram düşünmüyordum açıkçası.
 Koşmaya başlamadan önce biri bir şey dedi kimdi, ne dedi filan hatırlamıyorum üstünden kaç sene geçmiş.Ben takmadım koşmaya başladık ben gerideydim az önce dediğim gibi kazanacağımı gram düşünmüyordum, hocamızın ve sınıfın olduğu yerden geçerken bir anda çocuk durdu öğretmene bir şeylerde şikayet ediyor.Ben de durdum salak gibi yanında.Sonra bir an düşündüm yarış daha bitmemişti ki ve ben tekrar başladım koşmaya, benim koşmaya başladığımdan haberi bile yok çocuğun ama ben koştum ve o çizgiyi geçtim.
 İsterseniz boş kaleye gol atmak gibi bir şey bunun neresini anlattın diyin bana ama bence bu içi boş ve hileyle kazanılan bir hikaye değil.
 Bu benim hikayem ve hayatın koşudan bir farkı yok duraksamadan devam edin ve koşun.Şikayet etmekle vaktinizi harcamayın, kim ne derse desin durmayın, kendi yolunuzda gidin.

15 Ekim 2015 Perşembe

Duysal Olamayan Yazı

 Dün kendime eve atıp komşuların duyacağı şekilde sesli ağladıktan sonra kendimde değilim.İlk defa çığlıklarıma karıştı göz yaşlarım.İlk defa kendimi bu kadar çağresiz hissettim. 
 Hakkımda konuşuyorlar, ne düşündüğümü düşünmeden konuşuyorlar.Ne hissettiğimi bilmeden, neler olduğunu bilmeden...
 Evden dışarı çıkmak istemiyorum.

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Bir Ay İçinde İkinci Yazım

Selamlar 10 gün sonra yeni bir post ile karşınıza geçmiş bulunuyorum.Az önce bir şey aklıma geldi (asıl konumuz bu değil ama neyse) 2009 yılında takip ettiğim bir blog vardı acaba ne oldu o bloga diye merak ettim.Ve Google'a inşallah blogunun adını doğru hatırlıyorumdur diyerek yazdım.Merak işte.Blogu buldum ama açınca o olduğuna pek inanamadım. Çok değişmiş öncelikle acayip büyümüş ve güzelleşmiş.O da benim gibi yalnız bir insandı fakat şu an hayatı cıvıl cıvıl Allah bozmasın diyelim.
 Gelelim asıl konumuza ya da konularımıza.Bir kaç gün sonra kurtulcam buradan.Aslında bu yaz benim için en zor geçen yazdı.Tamam farklıydı güzellikleri de vardı ama çok zordu.Zordu işte değiştiğini sandığım dedem bir gram olsun degişmemiş üstelik bize gerçek yüzünün karanlık tarafını daha da göstermiş oldu.Saolsun buraya geldiğimiz her yaz gibi bu yaz da kavga çıkartıp tatilimizi monotonluktan çıkartmış oldu.Büyüdüğümü bu sene anladım.Babam, dedem, annem üçlüsü arasında sıkıştım.Eski benden eser kalmadı.Eski ben olsa kaçar her şeyi içine atar kalbini unufak ederdi orada kendine yer açmaya çalışırken. İçimde saklamaya çalışan küçük kız çocuğu çıktı kimse beğenmedi bu kız çocuğunu.Ama alışmak durumundalar ve bunun farkındalar.
 Aileye yeni bir oğlan katıldı.Adı Ponçik henüz bir aylık buradaki tek eğlencem.Tanışan henüz 4 gün olsa da ikimiz de birbirimizi çok sevdik.

Ve bence bu dünyadaki en güzel şey. 
Başka bir olay daha var.Yeni bir okula geçiyorum.4 senelik okul hayatı için 3 defa okul değiştiriyorum.Yeni okul heyecanını bilirsiniz işte o bende gram yok.Sadece stres var.Bu sene benim için çok zor geçicek ve arkadaş ortamı beni acayip etkileyecek bir şey.Sizden tek bir şey istiyorum.Bana şans dileyin. 

14 Ağustos 2015 Cuma

2 Ay

Merhaba 2 aydır memleketimdeyim. Pek tatil yaptığım söylenemez evde de olsam yatıyorum memlekette olsam da.Yalnız burda çok fazla iş var örneğin daha dün hastaneden yeni çıktım.3 gün boyunca anneanneme bakmam gerekti. Eğer daha önce refagatcilik yaptiysaniz bilirsiniz hastanenin sıkıcılıgını, yorgunluğunu.Bir sürü insanla muhattap olursunuz. Halinize binlerce kez şükür edersiniz.Orda yatan insanlara acırsınız ve zorunlu bir empati yaparsınız.Ayrıca ordaki hemşire, temizlikci ve güvenlikle o günler içerisinde sıkı dostlar olursunuz.
Bugunse dedemle fındık topladık.Bacaklarimdaki ciziklere, morluklara yenileri katıldı bugün.
Burada şehirde asla edinemiyecegim maceralar yaşayıp, çeşitli hayat dersleri edindim.Sadece 2 ay içinde.
Ha bi de BIGBANG 2 ay içinde tam 2 kez cb yaptı.Burdayken tek geri kaldığım şey fanligim.Size yazmak istediğim o kadar çok şey var ki.O yüzden hiç bir şey yazamıyorum.Nasıl bir şey bu bilir misiniz?Soyliycek ancalaticak bir ton şey varken size anlatabileceğim bir kelime gelmiyor aklıma.
Burdayken bir sürü kitap okudum.Karakterlerle yaşayıp, karakterlerle öldüm.Bir keresinde koskaca ülkeyi yönetim.Sonra kellem kesildi tabi ama güç ile delirmeyi hissettim.Burdayken başkalarının gözlerinden dünyaya bakmaya öğrendim. Kimin aklına gelirdi ki doğdum doğalı her yaz nefret ederek geldiğim küçücük köyde bu yaz farklı bir insan olabileceğim
.

21 Mart 2015 Cumartesi

Kısacası

Göz yaşlarımı hep tek sildim en acı olanı buymuş galiba.Ne bir baba, ne bir arkadaş...Belki hüzünlü bir şarkı eşlik eder size ama o da biter.
 Boğazına yumru oturur, gözlerin yanar o sıcak damla gözünden düştü mü başlarsın kendini olduğunda yaşlı hissetmeye bu yüzden düşünürsün intiharı yaşlı hissettiğin için ecelinin geldiğini düşünürsün artık.
 İtiraz ettiğim şey şu hayatta bazı insanlarla aynı eğitim sisteminde eğitim görüyoruz, maddi durumumuz aynı kısacası ortalama bir yaşamı var benim gibi ama onlar mutlu ve ben mutsuzum.Kıskanıyorum belki evet.Kimse mutsuz olsun istemiyorum sadece ben de mutlu olmak istiyorum onlar kadar, onlar gibi olmak istiyorum.

22 Şubat 2015 Pazar

Kaçamıyorum

Biliyorum öteki postumda belki bloğumu kapatırım dedim ama sadece URLsini değiştirmekle yetindim.Yazamazsam yaşayamam.
 Üstümde büyük bir baskı var.Aile içi yaşanan problemler.Kaçamıyorum.Düşündükçe çıldırıyorum.Normal ergence problemlerim olsun isterdim, örneğin bugün 14 Şubatdı onun için üzülmek isterdim aile problemleri yerine.Yalan var koskoca bi yalan yüreğimin ortasında.Sırla yaşamak çok zor.Mutlu anımda bile aklımın bir köşesinde.Mutlu anınızda bile sizin yakanıza yapışan bi anınız oldu mu hiç.Gülerken aynı anda ağlamak istediğiniz peki?Yüreğinin senden ağır olması, ruhunun senden daha yaşlı olması? 
 Yazımı 14 Şubat da yazmıştım fakat yayınlamamıştım neden bilmiyorum bugün ayın 22'si ve hala aynı terane.