© Sağ Tıklama Engeli

13 Ağustos 2016 Cumartesi

En Güzel Koku

Bu sabah annemin adımı çağırışıyla uyandım kalktım ve efendim diye bağırdım belki iki belki üç kez.Sonra aşağı indim ve annem uyuyordu.Bir an nolduğunu anlamaya çalışırken uyanmadan hemen önce rüyamda gördüğüm bir yazı aklıma geldi.Kimse yalnız yaşayamaz yazıyordu.Beynimin bana ufak bir oyunuydu sadece.
 9 gündür evden çıkmamıştım.Odamdan sadece tuvalet ve yemek ihtiyacını karşılamak için çıktım.Boş zamanlarımda ya dizi izledim, ya ağladım, ya da yazdım.
Bugün evden çıkma cesaretini gösteremeseydim bir daha çıkabilceğimden şüpheliydim.
 Annemle bugün Eminönü'ne gittik. Bugün hava da benden yanaydı.Laleli'de iner inmez yüzüme ince ince vuran küçük yağmur taneleri karşıladı.Hırçın değildi selamlar gibiydi.
Günümü İstanbul'un en tarih kokan sokakları, çarşıları içinde geçirdim.
Eminönü'nde Mısır Çarşısı girişinde meşhur bir kahveci vardı. Sokak buram buram kahve kokardı Türk Kahvesi.Kapandı mı acaba diye korkarken bir anda burnuma kahve kokusu çarptı.Bu dünyadaki en güzel koku.En vahşi ve aynı zamanda en rahatlacı koku.

7 Ağustos 2016 Pazar

Dikdörtgen Çağı

Merhaba bir dikdörtgen içinden beni okuyan insanlar.Evet doğru dikdörtgen içinden okuduğunuzu söyledim.Hayatınız, hayatımız 21. yüzyılın bizi oylamak için müthiş icatları içinde geçiyor.Aşkı, ayrılığı, sevgiyi, hüzünü, umutları, korkuyu, kavgamızı, hep bu bizi yukardan basan dikdörtgen hayatı içinde yaşamaya başladık.Oysa ne kadar kolay hepsini kapatmak sadece bir tuşa basmamıza bakıyor.
 Burda yaşadığımız çoğu şey yalan, sahte bir kandırmaca.En çok da kendimize.Fotoğrafın ne kadar çok beğeni alırsa o kadar güzelsindir diyerek fotoğraflarda bile gülerken sahteleşmedik mi?Herkesleşmedik mi?21. yüzyıl teknoloji çağı, dikdörtgen çağı ne dersek diyelim yalan yaşıyoruz be arkadaş.